“Geçmişten Gelen Miras: Ciltçilik Geleneğini Devam Ettiriyor!”

Konya’nın yetiştirdiği değerli isimlerden biri olan 70 yaşındaki Mahmut Sami Özcan, çocukluk yıllarından itibaren babasının yanında başladığı ciltçilik sanatını, şimdi ise kendi emeğiyle sürdürüyor. Babasının izinden giderek mücellitlik mesleğine adım atan Özcan, bu sanatı sadece bir zanaat olarak değil, aynı zamanda bir gönül işi olarak benimsemiş durumda.

Yarım asrı aşkın bir süredir ciltçilik sanatına emek veren Mahmut Sami Özcan, bu geleneği devam ettirmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Babasının vefatından sonra bu kıymetli mirası devam ettirme kararı alan Özcan, Kur’an-ı Kerim ciltleme işini sadece bir iş olarak değil, aynı zamanda bir gönül borcu olarak görüyor. Mesleğin devamını sağlamak adına yeni neslin yetişmediğini belirten Özcan, bu değerli mirası devralacak, işe gönül vermiş genç birini arayışında olduğunu ifade ediyor.

Mahmut Sami Özcan, yaptığı bir röportajda, çocukken babasıyla başladığı ciltçilik serüvenini anlatarak, bu sanata duyduğu sevgiyi ve bağlılığı dile getiriyor. Özcan, “Kur’an-ı Kerim ciltsiz kalmasın diye ısrar ettim” diyerek, bu işe olan sadakatini ve sorumluluğunu vurguluyor. Sözlerine, “Ne kadar eski olsa da yapmaya çalışıyorum, gayret ediyorum, gocunmuyorum, işimi seviyorum. ‘Nasıl sabrediyorsun?’ diyorlar ama ben bu işe gönül verdim. Kur’an-ı Kerim oldu mu, muhabbet oluyor” şeklinde devam ediyor.

Cilt yaparken kullandığı malzemeler hakkında bilgi veren Özcan, suni deri olarak adlandırılan termo deriyi tercih ettiklerini ve kağıt yerine bu malzemeyi kullandıklarını belirtiyor. Kur’an-ı Kerim’e en iyisini yapmanın önemine vurgu yaparak, bu alanda özenle çalıştıklarını ifade ediyor.

Mesleğin devamı için genç ve yetenekli birini arayışında olduğunu dile getiren Mahmut Sami Özcan, “Sağlığım el verdiği müddetçe bu işi yapacağım. Öyle bir niyetim var” diyerek, bu sanatı gelecek nesillere aktarmak için azimle çalışmaya devam edeceğini belirtiyor.

Mahmut Sami Özcan’ın hikayesi, sadece bir ciltçinin yaşam öyküsü değil, aynı zamanda bir sanatın, bir geleneğin ve bir mirasın geleceğe taşınma çabası olarak da önem taşıyor. Özcan’ın özverili çalışmaları, bu değerli mesleğin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına büyük bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.