Suriye’de Arap Alevilerinin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye, Tartus ve Humus kentlerinde yaşanan vahşet dolu olaylar, Emek Partisi Ordu Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç tarafından sert bir dille eleştirildi. Dinç, HTŞ’nin destekçilerinin katliamlara zemin hazırladığını belirterek, yaşanan acıların boyutuna dikkat çekti.
Saldırılar, Masum İnsanların Hayatına Mal Oldu
Emek Partisi Ordu İl Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç, yaptığı açıklamada, “Suriye’nin batısında HTŞ yönetimi ile Arap Aleviler arasında yaşanan çatışmalar, ülkenin bölünme sürecini hızlandırıyor. HTŞ, kendi iktidarını güçlendirmek adına halkın demokratik taleplerine kulak tıkamakta ve ülkeyi kaosa sürüklemektedir. Bu durum, Suriye’nin bütünlüğünü tehlikeye atmaktadır. Emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin oyunları sonucunda ortaya çıkan tablo, her geçen gün daha da endişe verici bir hal almaktadır. HTŞ’nin iktidarı, saldırılarıyla katliama dönüştürmüştür” dedi.
Demokratik ve Seküler Yönetim Çözüm Olabilir
Dinç, Alevilere yönelik saldırıların artarak katliamlara dönüştüğünü vurgulayarak, “Suriye’deki halkların barış içinde bir arada yaşayabilmesi, demokratik ve seküler bir yönetim anlayışıyla mümkündür. Kadınların, Alevilerin, Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Dürzilerin, Hıristiyanların ve diğer toplulukların katılımıyla oluşturulacak kapsayıcı bir demokratik yönetim, çatışma ve katliamlara karşı etkili bir önlem olacaktır. Suriye’deki halkların güvenliği için ortak bir mücadele şarttır. Türkiye’nin emekçi halkları, Suriye halklarına destek olmalı ve dayanışma içinde olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Sonuç Olarak
Suriye’de yaşanan çatışmaların ve katliamların son bulması için, demokratik, seküler ve kapsayıcı bir yönetim modeline ihtiyaç olduğu açıktır. Halklar arasında dayanışmanın güçlenmesi ve çatışmaların durdurulması için uluslararası toplumun da destek olması gerekmektedir. Emek Partisi Ordu Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Dinç’in vurguladığı gibi, Suriye halklarının birlik içinde ve barış içinde yaşayabileceği bir gelecek ancak ortak mücadele ve dayanışma ile mümkün olacaktır.